7 Ağustos 2008 Perşembe

BOŞ GEZENİN BOŞ KALFASI

Şu an güzel bir tepede oturmuş denizi seyretmekte olan ben tam 1 aydır kendimi ıssız bir körfeze atmış, okulu yeni bitirmiş, işsiz bir mezun olarak tabiri caizse boş gezenin boş kalfalığını yapıyorum.
Aslına bakarsanız bu boş gezenlik uzun zamandır yorgun olan bedenime iyi de gelmedi değil. Bir kaç zamandır aradığım huzurun bir kısmı ruhumun bir kenarında kımıldanmakta. Öte yandan günler geçtikçe gelecek kaygısı da ufaktan kıpırdanmakta. Aşk deseniz, uzun zamandır paydosu verdim kalbime. Buranın ıssız tepelerinden yakamozu seyrederken, karanlık bir uçurumun dibinde kafamı göğe dikip baktığımda ömrü hayatımda hiç görmediğim kadar yıldızı gördüğümde ve yıldızlardan biri kayıp da beni uzak diyarlara götürdüğünde eskilerden bir kıvılcım çakar içimde, hatırlarım ya geçmişi, aşk ancak o kadar var şu günlerde ömrümde. Yeni bir filiz veremeyecek kadar derindi kesip attıklarım. Unutmak istedim, unutamadım….
Gelecek günler ne alır ne verir bilemem. Ruhumun bir yerinde iyi günlerin geleceği hissi var ya, bıraktım oluruna yuvarlanıp gidiyorum. Pek fazla insanın uğramadığı bu ıssız sahilden selam olsun dostlara. Ruhunuz için biraz huzur arıyorsanız, ılık bir akşam üzeri kendimi sahile vurduğum tepelerden birine sizi de beklerim…. Ah bir de rakı şişesinde balık olsam, o zaman değmeyin keyfime……..
Bir şarkı sözünün dediği gibi, RAKI-BALIK harikaydı kaptan, eline sağlık. Son bir kadeh dostlar için! Artık aramızda olmayan, inşallah onlarda mutludurlar….

Hiç yorum yok: